24 Şubat 2009 Salı

Yenersen Hep Destek



Fenerbahçemiz için tehlike çanları çalıyor.

Bunu ligin ikinci yarısında oynadığımız karşılaşmalarda aldığımız skorlara bakarak söylemiyorum. "Hep Destek Tam Destek" sloganını ortaya çıkaran bir Fenerbahçe taraftar sitesinde bugün üstüste yayınlanan iki habere bakarak söylüyorum.

CK bildirisi olarak yayınlanan bu haberlerden birincisinde hedefte futbolcular vardı (http://www.antu.com/AntuHaberOku.aspx?ID=11481). ANTU DİYOR Kİ başlığıyla yayınlanan ikinci haberde ise hedefte teknik direktörümüz Luis Aragones var (http://www.antu.com/AntuHaberOku.aspx?ID=11485).

Birinci haberde belki kısmen doğruluğu olmakla birlikte futbolcuların koşmadıkları, forma için savaşmadıkları belirtilirken, ikinci haberde Fenerbahçemize uygun olmayan Aragones'le yola devam ettiği için yönetimimiz eleştiriliyordu.

Böylesi zorlu bir maç öncesi yayınlanan bu iki haber Sivas maçını önemli bir yol ayrımı haline getirmiştir. Görünen köy kılavuz istemez. Sivas maçının ardından Fenerbahçemiz ya tekrar şampiyonluk yarışına girecek, ya da "Zavallı Fener Beter ol Beter" tezahuratları kısa sürede rakiplerimizin tribünlerinin en sevilen bestesi olacak.

Buna izin veren, taraftarları yenilse de takımına sahip çıkmaya yönlendirmektense tribünleri dolduruşa getirmeyi tercih edenlerdir.

Keşke bir gün gol yedikçe takımına daha çok sahip çıkan Bursaspor taraftarları gibi olabilsek... İkinci lige düştüğünde tribünlerinden aşağıdaki sesler yükselen Liverpool taraftarları gibi olabilsek...

"Sivas maçını kaybetse de takımı yuhalasak" diye tetikte bekleyenler, Türkiye Kupası'nda Fenerbahçe'den hiçbir şey beklemesinler...

You will never walk alone:

"When you walk through a storm
Hold your head up high
And don't be afraid of the dark
At the end of a storm is a golden sky
And the sweet silver song of a lark
Walk on through the wind
Walk on through the rain
Tho' your dreams be tossed and blown
Walk on, walk on
With hope in your heart
And you'll never walk alone
You'll never, walk alone"

Fırtınada yürürken başını hep dik tut
Ve karanlıktan sakın korkma
Çünkü sonunda altın rengi bir gökyüzü
Ve mutluluğun gümüşten şarkısını bulacaksın
Hayallerin sarsılsa da, alt üst olsa da
Rüzgarda, yürümeye devam et
Yağmurda, yürümeye devam et
Kalbinde umutla, yürümeye devam et
Ve bil ki, hiçbir zaman yalnız yürümeyeceksin
Asla ama asla yalnız yürümeyecek

23 Şubat 2009 Pazartesi

Suçlu Kim?

7 Subat 2009 - Galatasaray 1-1 Kayserispor
8 Subat 2009 - "Federasyon'dan destegimizi cekeriz."
12 Subat 2009 - "Sivasspor ve Kayserispor maclarinda kural hatasi yapildi. Hakemleri ve federasyonu uyariyoruz."
14 Subat 2009 - Antalyaspor 1-0 Galatasaray
17 Subat 2009 - "Federasyon'dan biri Ali Sami Yen'e gelirse yanina oturmam."
22 Subat 2009 - Galatasaray 2-5 Kocaelispor
23 Subat 2009 - "Yeni Teknik Direktorumuz Bulent Korkmaz"

Galatasaray yonetiminin son iki haftadaki aciklamalarina gore Kocaelispor macina kadar kotu gidisatin sorumlusu federasyon ve kurullariymis gibi gozukuyor. Ancak dun alinan kararla fatura Skibbe'ye kesilmis.

Bu durum ya bir maclik performansa bakilarak gonderilen yeni bir teknik direktor hikayesi ya da hakemler ve federasyonu etki altina alma cabalarinin belgesi.

21 Şubat 2009 Cumartesi

Dün ve Bugün


Fenerbahçemiz'de bir kesim Büyükşehir Belediyespor karşılaşmanın ardından 2-0'lık yenilginin faturasını teknik direktör Aragones'e kesmişti. Fenerbahçe tıpkı bugün olduğu gibi erken dakikalarda yediği golden sonra maçı çevirebilecek hamleyi yapamıyordu. Gerek rüzgarlı saha şartları, gerekse rakibin sert oyununa göz yuman ve ofsayttan iki gol yememize sebep olan hakemler unutulmuş ihale tamamen Aragones'e yıkılmıştı.

Belediye maçından bir gün önce Galatasaray'ın kendi sahasındaki yenilgisiyle başlattığı ve birçok kez tekrarlayıp bugüne kadar getirdiği isyan açıklamaları silsilesi dahi Fenerbahçe camiasını uyandırmadı.

Gençlerbirliği karşısında benzer bir şekilde saçma sapan bir golle yenik duruma düştük, üstelik maça çok da iyi başlamıştık. Yenik duruma düşmeden bulduğumuz 3 net gol pozisyonu yorumların altını doldurmak amacıyla kullanılan "maç boyunca bir tek pozisyona giremeyen Fenerbahçe" tabirinin kurbanı oldu. Maç boyunca alışılagelmiş ama Belediyespor maçındakilerin yanına yaklaşmayan bir sertlik vardı sahada. Yunus Yıldırım da iddia edilenin aksine maçı katleden adam konumuna biraz uzaktı. İlk yarıda işlerin iyi gittiği dönemde gelmeyen golün üstüne baraja çarpıp Volkan'ı avlayan duran top golü planları alt üst etti. Ardından bir sendeleme, oyuncu değişikliklerinin ardından da bir o kale bir bu kale, mahalle maçına dönen bir karşılaşma.

Galatasaray camiası başına gelen en ufak hakem hatasında ortalığı ateşe verip hocasını, futbolcularını yem etmiyor, hakemleri de Galatasaray lehine ve rakiplerinin aleyhine hata yapmaya zorluyor, bizler ise bu baskılar altında ezilen hakemlerden sahada dayak yiyor; kendi kurmadığı bir takımla henüz 6 ayını geçiren bir teknik direktörü maçın yıldızı seçmekle uğraşıyoruz.

İki hafta sonra uyanınca tepki vermek ise tutarsız oluyor zira Belediye maçını artık kimse hatırlamıyor, Gençlerbirliği maçını yöneten Yunus Yıldırım ise mazlum rolünde...

Bu arada "Dikkat Yunus Var" görseli forumlarından da destek bulamayınca Antu.com'un açılış sayfasından kaldırıldı. Şimdi başından beri olması gereken bir destek görseli var. Aragones'i maçın yıldızı seçen görselin ne kadar düşünmeden hazırlanmış bir tepki mesajı olduğu inşallah anlaşılmıştır. Hep Destek Tam Destek sloganının doğduğu bir yer olarak Antu.com'un iyi niyeti tartışılmaz ancak camia üzerinde bu kadar etkisi olan bir organ olarak anlık tepkiler vermekten kaçınmaları gerekir, özellikle de hedefte olan Fenerbahçe'nin bir kurumu, bir makamı ise.

17 Şubat 2009 Salı

Hiddink'in Harman Olduğu Yer

Fenerbahçe tarihinde görev alan dünya çapında teknik direktörlerden biri olan Guus Hiddink Chelsea ile anlaştı. Mirror'un internet sitesinde Hollandalı'nın otobiyografisinden alıntılar yapılan haberde Guus Hiddink Türk basınıyla tanışmış birisi olarak herşeye hazır olduğunu söylüyor ve bir anısını aktarıyor.

Bir antrenmanda kaleci Toni Schumacher'in burnuna top isabet eder ve burnu kanamaya başlar. Guus Hiddink, Schumacher ile birlikte gazetecilere bir oyun oynamaya karar verir. Kavga etmiş gibi davranacaklardır. Sahadan çıkarlarken basın hazır bekliyor, Hiddink yüzünden kanlar dökülen Schumacher'e çıkışıyordur. Ertesi gün gazetelerdeki haberi tahmin etmek zor değil.

"Hiddink Kalecisini Parçaladı!"

13 Şubat 2009 Cuma

Balkan Fatihi

Partizan Belgrad, Union Olimpija Ljubljana ve son olarak Cibona Zagreb. Son iki yılda Tanjevic yönetimindeki Fenerbahçe'ye rakip olan balkan ekiplerinin kaderi hep aynı olmuş. Fenerbahçe'ye evlerinde yenilmek. Hepsinin önemi ayrıydı ama Hırvatistan'ın başkenti Zagrep'te aldığımız 55-65'lik galibiyet son 8 umutlarını sürdürmek için hayati bir maçtı. Henüz herşey bitmiş değil, zaten sevindirici olan da umutların tükenmemiş olması.

12 Şubat 2009 Perşembe

Fenerbahçemiz zenginler liginde


Bugün önce fenerbahce.org'a ardından da diğer internet sitelerine bir haber düştü. 

Habere göre Futbol Para Ligi araştırmasına göre kulübümüz 111.3 milyon euro'luk geliriyle dünyanın en zengin kulüpleri sıralamasında 19'ncu oldu. Türkiye'den ilk defa bir kulübün ilk 20'ye girdiği sıralamada Fenerbahçemizin bu başarısı şapka çıkarılacak cinsten. 

Zira daha önce sadece Türkiye'den değil, İngiltere, Almanya, İspanya, İtalya ve Fransa ligleri dışındaki bir ligden de bu sıralamada ilk 20'ye giren takım olmamıştı. 

Yönetimimizin bu başarısını kutluyor, yaklaşan seçimlerde kendilerine neden destek verilmesi gerektiğini bizlere gösteren Deloitte'ye araştırması için teşekkür ediyoruz.

8 Şubat 2009 Pazar

"Gelin Ali Sami Yen'de Oynayalım"


Galatasaray'ın Sivasspor ile kupa maçlarından önce yönetici Haldun Üstünel vasıtasıyla yaptığı, teknik direktör Michael Skibbe'nin de basın toplantılarında dile getirdiği "Gelin iki maçı da İzmir'de oynayalım, hem hasılat yüksek olur!" teklifinin 28. haftada Olimpiyat Stadı'nda oynanacak İstanbul Büyükşehir Belediyespor maçından önce de tekrarlanmasını bekliyorum. En azından bugünkü şartlar oluşursa.

"Gelin maçı Ali Sami Yen'de oynayalım, hem hasılat sizin olur!" Fena fikir değil.

Sonuç vermezse de federasyon futbola uygun olmayan sahalarda maç yaptırarak Galatasaray'a çifte standart uygulamış olur, voleyi tehdit gibi bir açıklamayla vurup ertesi gün meyvelerini toplamak imkan dahilinde.
Kaybetme ihtimali yok, tabi federasyon bunu sindirebiliyorsa...

Akbabalar Üşüştü !



Ne zaman ki Fenerbahçe'de işler kötüye gider, işte o zaman tribünlerde akbabalar ürer. Onlar için aslında "Hep destek, tam destek" sloganının ne kadar büyük bir yalan olduğu 'onlara ihtiyaç duyulduğu o anlarda' ortaya çıkar.

Ligin ilk yarısında Kayserispor karşısında alınan 4-1'lik mağlubiyetin ardından ortaya çıkan, ancak takım toparlanınca emellerine ulaşamadan kimliklerini rafa kaldıran bu tribün grubu, nam-ı diğer; "Akbaba Fenerbahçeliler" şimdi yine karşımızdalar.
Onlar için avlarının nasıl olup da o hale geldiğinin bir önemi yoktur. Atılan iki golün de ofsayt olmasının, "istifa Yıldırım" diye bağırdıkları insanın tuttukları takıma çağ atlatan başkan olmasının onların gözünde zerre kadar önemi yoktur. Onlar avlarına kilitlenmiştir artık !
Ancak bu akbabaların bir farkları var; bildiğimiz akbabalar kendi karınlarını doyururlar. Peki bu akbabalar kimin karnını doyururlar?

5 Şubat 2009 Perşembe

Kezman sabır taşırdı


Fransa’nın Paris Saint Germain takımında forma giyen eski Fenerbahçeli Mateja Kezman, Bordeaux ile oynanan kupa maçında yaptığı hareketle gündeme oturdu. Oyundan alınmasına sinirlenen Sırp golcü, formasını sahaya fırlatınca taraftarlarca ıslıklandı.

Bordeaux ile oynadıkları Fransa lig kupası yarı final maçında, oyundan alınmasına sinirlenen Kezman, formasını orta sahada yere fırlatıp, soyunma odasının yolunu tuttu.

Maçın 65. dakikasında oyundan alınan ve 60. dakikada altı pas içinde yüzde yüzlük bir gol pozisyonunu harcayan Kezman'ı, PSG tribünleri uzun süre ıslıklayarak protesto etti.

PSG teknik direktörü Le Guen, basın toplantısında yaptığı açıklamada, ''Kezman'ın kendisine, taraftarına ve formasına saygısızlık ettiğini'' söyledi.

Teknik direktör, Kezman'a ceza verilip verilmemesi konusunda kulüp yönetiminin bir karar vereceğini söyledi.

Maçın ardından düzenlenen basın toplantısına katılan Kezman, PSG taraftarlarından, teknik direktör ve kulüp yönetiminden özür diledi.

Tepkisinin kulübe veya taraftarlara olmadığını ifade eden Kezman, ''Sahadan çıkarken verdiğim tepki kendimeydi, kötü bir dönem geçiriyorum. Başarılı olmak istiyorum, ama istediğim performansı gösteremiyorum. Benim kariyerim belli. PSG taraftarları yüzde yüz randımanlı Kezman'ı daha sahada göremedi. Onlara daha iyi oynayacağım konusunda söz veriyorum'' diye konuştu.

PSG, Bordeaux takımına kendi sahasında 3-0 mağlup olurken, Fransa lig kupasında final oynama hakkını kaybetti.


kaynak: ntv

1 Şubat 2009 Pazar

Tek mi, çift mi?

Sağlam oldukları sürece bu tartışma sürecek. Bir yanda birini belki de tam olarak hazır olmadan oynatmak, diğer tarafta yedek kulübesinde bir koltuğu 14 milyon avro ile ısıtmak, ya da ikisini de oynatıp sistemle oynamak. Karar vermek kolay ama en doğru kararın hangisi olacağını kestirmek zor. Kesin olan birşey var, bizi bu sezon şampiyonluğa taşıyacak kadroda destek verilebilecek çok fazla değil, sadece iki santrafor var. Semih ve Güiza...
Blog Widget by LinkWithin