Türkiye Futbol Federasyonu Futbol Müsabaka Talimatı'nın güvenlik nedeniyle müsabakaların tamamlanamamasına ilişkin hususları belirleyen 20'nci maddesi böyle diyor.
Kulüplerin futbolcusu, yöneticisi, teknik adamları ile diğer çalışanlarının yanısıra, seyircilerinin de müsabakaya müdahaleleri madde kapsamına alınmış. Bu demek oluyor ki, geçtiğimiz hafta 17'nci dakikada tatil edilen Diyarbakır-Bursa maçının ardından, bu hafta da İst.B.Ş.Bld.-Diyarbakır maçının 88'nci dakikada tatil edilmesi Türk futbolunu bir krizin eşiğine getirmiştir.
Şimdi de İstanbul BŞB.-Diyarbakır maçı yaşanan olaylar nedeniyle tatil edildi.
Sezon başında Ankaraspor'un küme düşürülmesinin ardından, Diyarbakır'ın da küme düşürülmesi ligimizi belki de Dünya'da bir başka örneği olmayan bir lig haline getirecek. Her hafta 2 takım maç yapmadan 3'er puanı hanelerine yazdıracak.
19 Kasım 2009 tarihinde Futbol, Basketbol ve Voleybol Federasyon Başkanlarının statlarda ve salonlarda yaşanan olaylara ilişkin olarak yaptıkları ortak basın açıklamasında; 'ah keşke bunları daha önce yapsaydık' demeden bir takım düzenlemeler yapmayı planladıklarını ifade etmelerinin üzerinden 4 ay geçti ki, lastik patladı !
Gençlik ve Spor Genel Md.lüğü, İçişleri Bakanlığı ve Adalet Bakanlığı ile Federasyonlar bugün gelinen noktanın sorumlularıdır.
25 Ekim 2009 tarihinde oynanan ve Fenerbahçemizin 3-1 kazandığı Galatasaray maçının ardından, maç öncesi tribünden atılan bir bozuk paranın sahadaki bir kavganın ortasında bulunan hakemlere isabet etmesi nedeniyle kulübümüze verilen 2 maç seyircisiz oynama cezasının ardından kulübümüz hemen harekete geçerek sahaya yabancı madde atanları tespit etmiş ve kimliklerini Emniyet'e ve Futbol Federasyonuna bildirmişti.
Kulübümüzün tüm haklı açıklamalarına karşın, futbol ve spor kamuoyunun mağdur durumda olanın Fenerbahçe Spor Kulübü olması nedeniyle, spor kulüplerinin değil sahaya yabancı madde atanların ve sahaya müdahalede bulunanların cezalandırılması konusunda 2 satır yazmaktan uzak durmaları ve bunun sonucunda da sorumluların ağır hareket etmeleri bizleri bugünlere getirmiştir.
Şu sorulara cevaplar arıyorum:
1. Futbol Federasyonu Diyarbakır'ı ligden düşürebilecek mi? Yoksa günü kurtarmaya yönelik kararlardan birine imza atarak İBB-D.Bakır maçını o anki skoruyla tescil ederek, D.Bakır'ı küme düşmekten kurtaracak mı?
2. Sahaya girenlerin Diyarbakır taraftarı olduğunu kim garanti edebilir? Taraftar olsa bile Diyarbakır'ın küme düşürülmesi umurunda olan insanlar olduklarını kim söyleyebilir?
3. Bu saçma talimatın düzeltilmesi için daha ne bekleniyor?
4. Bu uygulama futbol sahalarında terörü daha da teşvik etmemekte midir? Rakip takım taraftarları kimliklerini gizleyerek birbirlerini alt liglere düşürme planları yapamazlar mı?
"1. Futbol Federasyonu Diyarbakır'ı ligden düşürebilecek mi? Yoksa günü kurtarmaya yönelik kararlardan birine imza atarak İBB-D.Bakır maçını o anki skoruyla tescil ederek, D.Bakır'ı küme düşmekten kurtaracak mı?"
YanıtlaSilKarar açıklandı: Karşılaşma 1-0 olarak tescil edildi. Bu ülkede futbolu siyasilerin yönettiği bir defa daha tescil edildi.