18 Mayıs 2010 Salı
Varsa Sarı Lacivert, Helâl Olur Hüzünler
Tam olarak tarihini hatırlamıyorum bu bestenin. Sahibini google da bilmiyor. Çok da önemli değil aslında. Asıl önemli olan tribünlerde kalıcı olmayan, belki de hiç söylenmeyen bu sözleri yazan Fenerbahçeliler'in altını çizdikleri gerçek. Kaçan şampiyonlukların acısıyla bir an için unutulmuş olsa da Fenerbahçeliler'in asıl gurur kaynağı gözlerden kaçmasın. Ne demişler?
"Şaibesiz, şikesiz, onurun bize yeter."
Bazen tartışmalar o kadar mantık dışı bir hal alıyor ki, bir gurur tablosunun altında "Utanıyorum" pozu veriyoruz. Spor Kulübü olmanın hakkını bütün mücadele ettiği branşlarda zirveye oynayan bir takım olarak veren tek kulüp olmamızdan bahsetmeyeceğim. Neticede sportif bir konudur, orada da başarının garantisi yok.
Asıl üzücü olan, Fenerbahçe aleyhine sarf edilen sözlerin, atılan çamurun 900 dakikada yenilen tek gol yüzünden unutulması, Fenerbahçe armasını taşıyan ve onun başarısı için iyi niyetiyle çalışan insanların emeklerinin göz ardı edilmesidir. Böyle zamanlarda bardağın boş tarafına gereğinden fazla odaklanıyoruz. Boynumuzun bükük olması için hiçbir sebep yok. Zira bu takımın aldığı tek destek yine kendi taraftarı, yöneticisi, teknik ekibi, futbolcusu ve çalışanından geldi. Bundan rahatsızlık duymak niye? İlginç bir şekilde ağız birliği etmişçesine Fenerbahçe'nin medya desteğini kaybetmesinden, lobi yapılmamasından, rakiplerin Fenerbahçe'ye düşman edilmesinden şikayet ediliyor.
Varsın özellikle Fenerbahçeli olan teknik adamlar bize bilensin,
varsın ahbap çavuş ilişkilerinin getireceği kupalar müzemizde eksik kalsın,
varsın Türkiye'nin Fenerbahçeli Başbakan'ı ezeli rakibe asrın kıyağını geçsin,
varsın Devlet Bakanı Fenerbahçe maçını hedef gösterip Bursa'nın şampiyonluğunu yerinde kutlasın,
varsın Beşiktaş sözde kanlı bıçaklı olduğu rakibi karşısına yedekleriyle çıkarken rakiplerimiz bize karşı "hiçbir şaibeye mahal vermemek için" hayatlarının son maçıymış gibi oynasın,
varsın rakiplerimizde Bursa karşısındaki İbrahim Toraman değil, hiçbir iddiası olmadığı halde terinin son damlasına kadar savaşan Giray, Egemen, Onur olsun,
varsın Fenerbahçemiz Bursaspor kalecisinin bir sezonda attığı gol adedince penaltıyı 5 sezonda kazanamasın,
varsın Federasyon kurumlarında Fenerbahçeli olmasın,
varsın Federasyon asbaşkanı eski Fenerbahçe başkanı olmasın,
varsın medyada borazanlık yapan bir Hıncal Uluç'umuz eksik olsun,
varsın kendini fanatik Fenerbahçeli olarak gören medya patronlarından tek bir hayır görmeyelim.
Bunlar saymakla biter mi? Bunların aksi olsa Fenerbahçe sevgi kelebeği mi olacak? Başarıdan başarıya mı koşacak? Hadi oldu diyelim. Bizim bugünden daha huzurlu olmamızı mı sağlayacak. Hayır! Fenerbahçeliler'in bugün boynu bükük dolaşması için tek bir sebep gösterin. Ama bu sebep "bizi sevmiyorlar" olmasın. Bize duyulan nefret, bazen zarar verse de Fenerbahçe taraftarının takımına tutkusunda, camianın gücünde ve Fenerbahçe amblemindeki sarıda gizlidir. Fenerbahçe doğrunun peşinde koştuğu sürece de helâl hüznü kendisine yeter.
Kaydol:
Kayıt Yorumları (Atom)
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder