12 Ekim 2010 Salı

Lahana Turşusu


Milli takım ile ilgili gelişmeleri şimdilik sadece uzaktan takip etmekle yetiniyoruz. Teknik ekibinde alışılmışın aksine Galatasaray ağırlığının olmadığı bir dönem için Guus Hiddink ve ekibi gayet sıradan bir eleştiri tufanının içinde buldu kendisini. Hatırlanacağı gibi bundan önce Galatasaray ağırlığını hissedemediğimiz bir başka dönemde grup ikincisi Ersun Yanal'ın milli takımı Hakan Şükür lobisinin kurbanı olmuş, Ersun Yanal da 2006 Dünya Kupası elemelerini tamamlayamadan yerini Fatih Terim'e bırakmıştı. Sonrasında ise değişen birşey olmadığı gibi, İsviçre maçlarında kaybettiklerimiz Dünya Kupası biletinden çok daha fazlaydı.

Üçüncü resmi maçında grubun seri başı, son Dünya Kupası finalisti Almanya'ya deplasmanda yenilen Guus Hiddink'in maruz kaldığı eleştirileri görünce ister istemez soruyorum. Eleştirilerdeki yıkıcı ve aceleci üslubun Fenerbahçe'de teknik direktörlük yapmış Guus Hiddink ile Fenerbahçe efsaneleri Oğuz Çetin ve Engin İpekoğlu'nun görev aldığı milli takım'a denk gelmesi tesadüf müdür? Hakkını vermek lazım Hiddink, Fenerbahçe'yle pek özdeşleşememiş aksine Fenerbahçe'den kovulmuş olduğu için herkese sempatik gelebilecek kariyerli bir teknik direktör. Ancak şimdiye kadar milli takımın yardımcı hoca üzerinden eleştirildiğine ilk kez şahit oluyorum. Bunu açıklayabilecek biri varsa beri gelsin.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin