28 Eylül 2010 Salı

Bir İyi, Bir Kötü, Bir İyi, Bir Kötü... Futbolumuz, Volkan Demirel ve Jes Högh...

Sportif alanda da bir iyi, bir kötü gidiyoruz; sporcularımızdan gelen haberler de bir iyi geliyor, bir kötü..

Bir hafta seviniyoruz, bir hafta üzülüyoruz. Beşiktaş maçında son dakikalarda yediğimiz golün kaybettirdiği 3 puanın verdiği üzüntünün ardından, bir hafta sonra Sami Yen'de Kasımpaşa'ya 6 gol atmak keyif veriyor. Lig başından beri olduğu gibi, bir hafta mutlu, bir hafta üzgünüz. Artık bu galibiyetleri bir seriye bağlamaya ihtiyacımız var...

6 gol mutluluk verirken, bir taraftan da 6 gol attığımız karşılaşmanın ilk yarı skorunun 3-2 olması canları sıkıyor. Bir takım 6 gol attığı takımdan 2 gol yememeli, bu kadar pozisyon vermemeli... İşte bunun için 6 gol atılan bir maçtan sonra bile sevincimiz kısıtlı.

Sportif haberlerden, oyuncularımızdan haberlere geçince de haberler yine bir iyi, bir kötü...

Hafta arasında Volkan Demirel evlendi. Camia nikah törenindeydi. Mutluluk haberiydi. Artık Volkan'ın kendisini işine daha iyi vereceğini düşünüyoruz.


Derken bugün son bir haber geldi, canımızı acıttı. 1995-1996 sezonundaki Parreira yönetiminde şampiyonluğa ulaşan Efsane kadromuzun centilmen ismi, Danimarka Milli Takımı'nda da oynayan joker oyuncusu Jes Högh'ün 3 yıl önce beyninde başlayan pıhtılaşmanın neticesinde geçirdiği felç sonucu artık yürüyemediğini öğrendik.


44 yaşındaki Jes Högh'e şifa diliyoruz. Uche-Högh ikilisini, Şampiyonlar Ligi'ndeki ilk heyecanlarımızdaki bu isimleri o günlere tanıklık eden hangi Fenerbahçeli unutabilir.


Bugünün genç futbolcularının onun gibi oyuncuların elinde yetişmeye ihtiyacı vardı...

Vi elsker dig Høgh *

*Danca: Seni seviyoruz Högh.
Blog Widget by LinkWithin