Ersun Yanal 28 Nisan 2004'te yapılan sözleşme ile 4 yıllığına A Milli Takım Teknik Direktörlüğüne getirilmişti. Ama fazla uzun sürmedi milli takım macerası... Neden mi?
Çünkü o Türk gazetecilerle anladıkları dilden konuşmuyordu. Kabadayı ağızlı değildi. İşine bakıyor, milli takımın başarısı ile uğraşıyordu.
Sonu ne mi oldu? Zamanın Futbol Federasyonu Başkanı Levent Bıçakçı tarafından 04 Haziran 2005'te İnönü Stadı'nda son Avrupa Şampiyonu Yunanistan'ı yenemediğimiz bir maç sonrası, basın tarafından Ersun Yanal'a karşı gaza getirilmiş tribünlerden yükselen Ersun Yanal istifa sloganlarının ardından, A Milli Takım Teknik Direktörlüğüne son verilmesine karar verildi.
08 Haziran 2005'te Kazakistan karşısında alınan 6-0'lık galibiyet de onu kurtaramadı... O günlerde bir delikanlı teknik direktör çıkıp da desteklemedi Ersun Yanal'ı... Pusuya yatıp bekledi birçokları...
Son hafta içerisinde tesadüf bu ya yine Avrupa Şampiyonu ile oynadık. Hem de aynı haftada iki defa. Sonuç 0 puan. Türkiye grup ikincisi Bosna'nın 4 puan gerisinde grup üçüncüsü olarak Dünya Kupası finallerine katılma şansını zora soktu. Ne Ersun Yanal'a saldıran medya var ortalıkta, ne Ersun Yanal'ı istifaya davet eden tribünler, ne de o zamanki gibi bir federasyon başkanı. Hani "bu takımı Yanal'ın elinden alıp bir ustaya vermeli" diyen borazanlar bugün nerede?
Hani "höt deyince ..." diye bir deyiş var ya... Biliyorum bu basın neden böyle susuyor; iyi ki Fatih Terim "höt" dedi senelerce !
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder