13 Haziran 2010 Pazar

İstikrar Teğet Geçmesin

Son haftada kaybedilen şampiyonluktan sonra gözler teknik direktör konusunda verilecek karara çevrilmişti. Zira şampiyon olamayan teknik direktör ile yolları ayırmak Fenerbahçe'nin yazılı olmayan bir kuralı gibi işledi bugüne kadar. Fenerbahçe tarihinin en uzun süre başkanlık yapan isimlerinden biri olan Aziz Yıldırım'ın son haftada kaybedilen ikinci şampiyonluktan sonra da bu kuralı yine işletip işletmeyeceği merakla bekleniyor.

Büyük resme bakıldığında Fenerbahçe tarihinde istikrar vurgusunun en güçlü yapıldığı dönemdeyiz. Ancak bu çabanın en azından futbol şubesi için söylemlerin ötesine geçtiğini söylemek kolay değil. Futbol şubesinin son dört sezonda dört farklı teknik direktörle çalışma ihtimalinin güçlü bir şekilde dillendirilmesi bile istikrar savunucusu bir yönetimi rahatsız etmeli.

Trabzonspor maçının üzerinden tam bir ay geçti. Fenerbahçe'nin sözleşmeli teknik direktörü Christoph Daum'un akıbetiyle ilgili sağlıklı bir bilgi almak mümkün değil. Futbolcular ondan "eski teknik direktörümüz" diye bahsediyor, yeni transferimiz Aykut Kocaman'ı "takımın eski sportif direktörü yeni teknik direktör" olarak tanıtıyor. Ancak Daum'un sözleşmesine son verileceği yönündeki söylentiler karşısında yönetim cephesinin süren sessizliği, bilgi kirliliği içerisinde zararlı tartışmalara yol açıyor.

Diğer taraftan, Ertuğrul Sağlam'ın Bursaspor'da kısıtlı imkanlarla lig şampiyonluğuna ulaşmasının ardından ortalığı kasıp kavuran Türk ve genç teknik adamlarla çalışma heyecanı yönetimimizi de etkilemişe benziyor. Ancak bu karşısında durulamayacak bir rüzgâr değil. Sezonu Fenerbahçe'nin 103 gollük rekorunu kırarak şampiyon olma iddiasıyla açan ancak 34'üncü hafta sonunda sadece 61 golle 10 puan arkamızda kalan Galatasaray'ın Rijkaard ile yola devam etmesi bunun en yakın örneğidir. Fenerbahçe cephesinde ise ağızları bıçak açmıyor. Camia da ister istemez takımın müstakbel teknik direktörü Aykut Kocaman'a kendisini hazırlıyor.

Aykut Kocaman'ın teknik direktörlüğe getirilmesi geçen sezon büyük umutlarla öne sürülen Futbol Direktörü makamını ve şube istikrarını da tehdit ediyor. Aykut'un hem görevini sürdüreceği hem de teknik direktör olacağı söylentileri aslında Türk futbolunda çığır açabilecek bir hamlenin 1 yıllık deneme süresinin ardından rafa kaldırılması anlamına geliyor. Bence geçen sezonun dibe vurmuş hastalıklı kadrosunun tedavisinde ve sezon içinde yaşadığımız onca sıkıntıya rağmen yarıştan kopmamamızda Daum ve Aykut'un birlikte çalışmalarının payı büyüktü. Daum gibi Türkiye şartlarına alışkın bir teknik adamın sezon sonunda yaptığı açıklamada Bundesliga'da 4 sezon geçirmiş gibi yorulduğunu söylemesi bile olası bir görev değişimi halinde Aykut Kocaman'ı ne kadar ağır bir yükün beklediğini gösteriyor.

Malatyaspor'un başındayken bile taraftarların yönetim için yaptıkları istifa çağrılarını kendi istifasıyla susturacak kadar duygusal bir yapıya sahip olan, Aziz Yıldırım'a "ben biraz düşüneyim" diyemeyecek kadar romantik bir Fenerbahçeli'nin ipi kuyuya inmek için ne kadar tekindir, tartışılır. Zira benzer bir tabloyu Löw'ün ardından "Fenerbahçe'nin Fatih Terim'i" sözleriyle göreve gelip ilk Avrupa sınavında MTK'ya elenince ısrarlara rağmen istifa eden Rıdvan'da yaşadık. Son 20 yılın en kötü sezonlarından birisi 3 farklı teknik direktör ile tamamlandı. Bu sezondan sonra Aziz Yıldırım alternatifsiz kadrosunda yaşanan sakatlıklar nedeniyle sezon sonunu getiremeyen Löw ile yolları ayırmakla en büyük hatasını yaptığını itiraf ediyordu. Bugün yaşananları da göz önüne getirince Aziz Yıldırım dönemi kendi içinde tekrar eden bir tarih gibi görünüyor.

Tıpkı son anketimizdeki eşitlik gibi, camia içinde de azımsanmayacak bir kesim futbol şubesinde istikrar söyleminin sözde kalmasından rahatsızlık duyuyor ve aradan 12 yıl geçmiş olsa da artık bir yerden başlanması gerektiğini düşünüyorlar. Aziz Yıldırım'ın dönüp dolaşıp ikinci kez başvurduğu bir isim olan Christoph Daum Fenerbahçe'de görev yaptığı 4 sezonda da Fenerbahçe'yi yarışmacı kimliğine yaraşır bir şekilde çalıştırarak finallerin takımı haline getirdi. Bu yeni dönemde de kendi takımını kurmasına izin verilirse neler yapabileceğini biliyoruz. Ancak geçen 1 aylık sürede takınılan tavır Daum ihtimalini zayıflatıyor. Gönül ister ki, Aykut Kocaman yetkilerini kullanarak Daum ile göreve devam etme kararı alsın, hem Daum'a sağlıklı bir çalışma ortamı sağlasın, hem Fenerbahçe'nin yıllardır zarar veren istikrarsızlık ezberini Futbol Direktörlüğü makamının da değerini yükselterek bozsun, hem de kulübü gereksiz tazminat yükünden kurtarsın. Ancak ne olursa olsun, inşallah verilecek karar Fenerbahçe için tarihteki kötü örneklerin tekerrür etmediği bir dönem ve zaferler getirir.

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder

Blog Widget by LinkWithin